Haftalık bir gülmece köşesi olan Declassified’a hoş geldiniz.
“Seni mutlak aptal! Bunu okuma hakkını sana ne veriyor? Sinirlenip onun yerine başka bir şey halletmeye ne dersin!” Oldukça üzgünüm, lütfen okumaya devam edin. Soyadımın Fransız kökenli bulunduğunu görüyorsun (Dallison’lar Normandiya’daki Alençon’dan geliyor) ve Fransızlığım kimi zaman kabalık olarak algılanabiliyor… seni pislik!
İptal edilen bir film projesi için 1 milyon dolarlık ödeme talep eden İngiliz mahkemelerinde oluşturulan davada savaşım eden kadın oyuncu Eva Green’in bu hafta öne sürdüğü bahane buydu. Yapım şirketi, Green’in “mantıksız taleplerde” bulunarak projeyi raydan çıkardığını iddia ederek karşı çıkıyor.
Green mahkemeye, “Fransızlığının” film yönetmenine “zayıf ve aptal” demesine ve ek olarak bir yapımcıya “deneyimsiz, kendini beğenmiş”, “kusmuk” ve “nalet ihtimaller içinde bir moron” (tesadüfen kullanılan tüm ifadeler) demesine yol açtığını söylemiş oldu. son olarak iş performansı incelemem).
Hepsi, ABD haber telinin haber makalelerinin “Fransızlar” şeklinde “insanlıktan çıkarıcı” etiketler kullanmaktan kaçınması icap ettiğini söylediği Associated Press Stylebook saçmalığından günler sonrasında geldi.
AP Stylebook, “Yoksullar, akıl hastaları, Fransızlar, engelliler, üniversite eğitimi almışlar şeklinde genel ve bir çok süre insanlıktan çıkarıcı ‘the’ etiketlerinden kaçınmanızı öneriyoruz” diye tweet attı.
AP rahatsız edici tweet’i kaldırıp tüm üzücü bölüm için özür dilemeden ilkin, gazeteciler “Fransızlara” “Fransız olan insanlardan” “Fransızlığı deneyimleyen insanlara” kadar değişen kendi nüktedan alternatiflerini sunmak için koştu.
Fransa’da kaba olmak eskisinden oldukca daha azca riskli. Fransa cumhurbaşkanına kaba şeyler söylemek sadece 2013 senesinde kabahat olmaktan çıktı. Değişim, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin Fransa’nın bir göstericiyi eski Cumhurbaşkanı Nicolas Sarkozy’ye “Kaybol, pislik” yazan bir pankart taşımış olduğu için para cezasına çarptırarak ifade özgürlüğü hakkını ihlal ettiğine karar vermesinden sonrasında geldi. Sarkozy de aynı kelimeleri kullandı – “Casse-toi, trade’ con!” – 2008’de kalabalıkta elini sıkmayı reddeden bir adama hakaret etmek için.
Emmanuel Macron genel olarak bundan daha azca saldırgandır, sadece geçen yıl bilgili bir “”sorun” – COVID-19’a karşı aşı olmayı reddeden Fransızları kelimenin tam anlamıyla “kızdırmak” yada daha kibarca “rahatsız etmek”.
BAŞLIK YARIŞMASI

“Dünyanın en fena vantrilok çift perdeli pozları kameralar için.”
Daha iyisini yapabilir misin? E-posta [email protected] yada Twitter’da @pdallisonesque
Size son olarak bu fotoğrafı verdiğimizde:

Tüm girişler için teşekkürler. İşte posta çantamızdan en iyiler – kahkaha armağanı haricinde ödül yok, sanırım çoğumuz bunun nakit yada içkiden oldukca daha kıymetli olduğu mevzusunda aynı fikir olabiliriz.
Libor Kudláček’in “Winston Churchill hakkında bir kitap yazdığım için böylesine zor zamanlarda bir ülkeyi yönetmenin ne anlama geldiğini tamamen anlıyorum.”
Paul Dallison SİYASETslot haber editörü.