Leeds’ten 60 milin birazcık altında, Şimal Yorkshire’daki bir ormanda, kunduzların tekrardan doğuşu ekolojistler tarafınca selamlandı.
Yalnız yırtıcı yaşamı artırmakla kalmayıp, daha ilkin mahalli topluluklara milyonlarca sterline mal olan sel riskini de azalttığını söylüyorlar.
Forestry England bu tür projeleri genişletmek istiyor. Çiftçiler daha azca istekli. Sadece hepsinin aynı fikir olduğu bir şey var: Hükümet artık İngiltere’deki kunduzların geleceğine karar vermelidir.
Prens Harry, Yüksek Mahkeme şahit kürsüsündeki bir buçuk gününü tamamlarken, Mirror Group Gazetelerinden gazeteciler tarafınca telefon hacklemesinin hedefi olduğuna dair ‘somut kanıtlar’ olduğu mevzusunda ısrar ederek gözyaşlarına hakim oldu.
Yayıncının avukatı, bir takım makalede yer edinen kişisel ayrıntıların yasal yollarla elde edilmiş olabileceğini savunarak olayların bu versiyonunu reddetti.
BRÜKSEL — Avrupa Komisyonu’nun oldukca çeşitli kurumlar genelinde birleşik bir etik revizyonuna yanıtı: mahkeme destekli akran baskısı.
AB yürütme organı tarafınca bugün kabul edilen bir etik organizasyonu önerisi kapsamında, dokuz AB kurumu, içlerinde çalışan siyasal yetkililer için ortak etik standartlarını uygulamak için bağlayıcı taahhütlerde bulunacak ve bu tarz şeyleri uygulayacak.
Avrupa Parlamentosu’nu altı ay ilkin sarsan Qatargate rüşvet skandalından oldukca ilkin gelen bir vaat olan plan, Komisyonun bağımsız bir etik polisinin AB genelinde kuralları uygulamasını engellemiş olan yasal ve siyasal engelleri aşma girişimidir.
Yeni kurulun soruşturma başlatma yada suçları cezalandırma yetkisi olmayacak; sadece, POLITICO tarafınca elde edilmiş teklif, siyasal yetkilileri kendilerini daha iyi denetlemeye (ve yapmazlarsa onları açıkca utandırmaya) bağlamayı amaçlıyor.
Buradaki düşünce, söz mevzusu dokuz kurumun her birinin, ortak standartlar geliştirmek için altı ayı olacak olan etik kurulda yer alması için bir temsilci aday göstermesidir..
Varlık ifşası, ek işler, üçüncü taraf armağanları, görevden ayrıldıktan sonrasında haiz oldukları işler ve şeffaflık şeklinde yeni temel kurallar üstünde anlaştıktan sonrasında, kurum bu tarz şeyleri dahili olarak uygulamak için ortak bir standart oluşturacaktır.
“Taraflar uygulamayı taahhüt eder [the standards] üyelerinin davranışlarına ilişkin iç kurallarında” şeklindedir. Etik kurulunun öteki üyeleri taahhütlerini yerine getirmediklerine inanırlarsa, kurumlar AB Hakkaniyet Divanı’nda itirazlara maruz kalabilir.
Etik kurulu, AB yetkililerine ek olarak, müzakereleri gözlemleyecek ve her bir kurumun taahhütlerini ne kadar iyi yerine getirdiğini değerlendirecek beş bağımsız uzmanı da içerecektir. Kurumların iyi mi uyum sağladığına dair standartlar ve değerlendirmeler bir internet sayfasında yayınlanacaktır.
Komisyon Başkanı Ursula von der Leyen, her ikisi de 2019’da göreve başladığında, değerler ve şeffaflıktan görevli Komisyon başkan yardımcısı Věra Jourová’ya etik organla ilgili vazife vermişti. O zamandan beri Jourová, kurumların bir dış otoriteye boyun eğme mevzusundaki isteksizliğiyle savaşım ediyor.
Parlamentoda nüfuz karşılığında Katar ve Fas da dahil olmak suretiyle AB dışı ülkelerden nakit kabul etmekle suçlanan mevcut ve eski milletvekillerinin tutuklanmasıyla sonuçlanan Qatargate skandalı bu dinamiği değiştirebilmek için oldukca azca şey yapmış oldu.
“Bu şekilde bir organı oluşturmak kolay değil bu sebeple bu kurumların her birinin işi değişik. Ortak bir paydaya ihtiyacımız var,” dedi Jourová Pazartesi günü Çekçe gösterim meydana getiren Brüksel Sandviçleri’ne.
Salı günü Avrupa Ombudsmanı’nın ev sahipliğinde düzenlenen bir görüşmede Jourová, meydan okumaya ek olarak, Parlamento’dan “ortak bir ses” olmaması gerçeğinin de bulunduğunu söylemiş oldu.
Sol eğilimli bir milletvekilleri koalisyonu, 2021’de soruşturup cezalandırabilecek kuvvetli bir etik uygulayıcı için çağrıda bulunurken, sağda yetki özgürlüklerini korumanın savunucuları perde arkasında kuvvetli bir güç olmaya devam etti. Avrupa Parlamentosu seçimlerine bir yıl kala, etik kurulu önerisi aynı çizgide siyasal bir mücadeleye zemin hazırladı.
Çarşamba günü, teklif kamuoyuna açıklanmadan ilkin, merkez sol ve liberal milletvekilleri, zayıf bir planı desteklemekle suçladıkları Parlamento’nun muhafazakarlarını direkt hedef aldılar.
Sosyalistler ve Demokratlar’ın şeffaflık problemlerinden görevli Parlamento Başkan Yardımcısı Katarina Barley yapmış olduğu açıklamada, Komisyonun bir soruşturma organının mümkün olmadığına dair iddiasının “yasal dayanağı” olmadığını söylemiş oldu. Avrupa Halk Partisi, diye devam etti, “gerçek güçleri olmayan dişsiz bir yuvarlak masa toplantısı yapmaktan başka bir şey istemiyor.”
Liberal Renew grubunun başkanı Stéphane Séjourné de aynı şekilde soruşturma yetkisi olmayan bir kurumun “dişsiz bir buldog” bulunduğunu söylemiş oldu ve ekledi: “Avrupa’nın tutucu politikacıları kafalarını kuma gömmeyi bırakmalı ve Qatargate skandalından ders almalı.”
Önlem üstünde çalışan kilit EPP Milletvekilleri, yorum taleplerine derhal cevap vermediler yada hemen hemen resmi olarak kamuoyuna açıklanmayan teklif üstünde ağırlık vermeyi reddettiler.
Jourová ise, genel kamuoyunun bu teklifi oldukca fazla umursamayacağını, sadece etik kurumun vardığı neticeleri yargılayacağını tahmin etti.
“Gelecek hafta seçmenler esneyecek” dedi. Jourová, mühim olanın, politikacıların ikramiyeleri kabul etmek şeklinde mevzularda kendilerini yüksek bir standartta tutmayı sonunda kabul edip etmeyecekleri olacağını devam ettirdi.
“Avrupa’da insanoğlu acı çekiyor ve ayrıcalıklar görmek istemiyorlar” dedi.
Ketrin Jochecová raporlamaya katkıda bulunmuş oldu.
Paul Ronzheimer, BILD’in genel gösterim yönetmeni yardımcısı ve POLITICO’nun ana şirketi olan Axel Springer için muhabirlik icra eden kıdemli bir gazetecidir.
KYIV – Ülkenin Devlet Başkanı Volodymyr Zelenskyy, Eylül ayında Şimal Akım naturel gaz boru hatlarını felce uğratan bir takım su altı patlamasının arkasında Ukrayna’nın olmadığını söylemiş oldu.
POLITICO’nun ana şirketi Axel Springer’e Kiev’de verdiği bir röportajda Zelenskyy, “Ben başkanım ve buna gore emirler veririm” dedi. “Ukrayna böyle bir durum yapmadı. Asla bu şekilde davranmazdım.”
Reddedilme, Batılı danışma teşkilatlarının, Avrupa’nın enerji altyapısını Baltık Denizi’nin altından 1.200 kilometreden fazla uzanan boru hatları vasıtasıyla Rusya’nın geniş gaz sahalarına bağlayan Şimal Akım 1 ve 2’yi ortadan kaldırmaya yönelik Ukrayna destekli bir plandan haberdar olduğu iddialarının peşinden geldi. Sebep, Rusya’nın AB’ye kazançlı gaz ihracatına devam etmesini engellemek olabilirdi.
Zelenskyy, “Hiçbir şey bilmiyordum, yüzde 100,” diye ısrar etti. “’Bizlere kanıt göster’ dedim. Eğer bunu bizim ordumuz yaptıysa, bizlere kanıt gösterin.’”
Washington Post’un Salı günü bildirdiğine gore, internete sızan belgelere gore, ABD’nin Ukrayna’nın Baltık Denizi gaz bağlantılarına 26 Eylül’de su altı patlamaları sebebiyle ciddi şekilde hasar görmesinden üç ay ilkin saldırmayı planladığına dair gizli saklı detayları vardı.
İddia edilen planın, Washington’un Avrupalı müttefiklerinden birinin güvenlik servisi tarafınca tespit edilmiş olduğu ve geçtiğimiz Haziran ayında CIA ile paylaşılmış olduğu söyleniyor. Bu iletişimin, şu anda casusluk suçlamalarıyla karşı karşıya olan ABD Ulusal Hava Muhafızları üyesi Jack Teixeira tarafınca toplumsal medya platformu Discord’da paylaşılan gizli saklı danışma diliminin bir parçası olduğu bildirildi.
Rapora gore, komplocular Ukrayna Silahlı Kuvvetleri Başkomutanı Valerii Zaluzhnyi’ye rapor vereceklerdi.
İstihbarat raporu, planın askıya alındığını ve saldırının Ukrayna tarafınca gerçekleştirildiğine dair bir kanıt bulunmadığını tespit etti.
Salı günkü Washington Post raporu sorulduğunda, Beyaz Saray Ulusal Güvenlik Koordinatörü John Kirby, soruşturmaların devam ettiğini ve “bu kürsüden yapmak isteyeceğimiz son şeyin bu soruşturmaların önüne geçmek bulunduğunu” söylemiş oldu.
Daha önceki basında çıkan haberlerde, düzmece pasaportlu altı kişilik bir grubun patlamaların olduğu sıralarda bir Alman limanından kalkan bir yelkenli tekne kiraladığı iddia edilen Ukrayna planına benzeyen bir plandan bahsediliyordu. Grubun Ukraynalılar tarafınca kurulan bir paravan şirketle bağları olduğu bildirildi; Alman müfettişler, saldırının devlet güvenlik servislerinden yardım gerektireceğini söylemiş oldu.
Almanya federal savcısı, Ocak ayında patlayıcı taşıdığından şüphelenilen bir geminin arandığını doğruladı. Ukrayna daha ilkin herhangi bir müdahaleyi reddetmişti, görevden alma iddialar “komplo teorileri” olarak nitelendirildi.
Ukrayna Devlet Başkanı Volodymyr Zelenskyy, Kiev’de hususi bir röportaj için Axel Springer’den Paul Ronzheimer ile konuşuyor | Fotoğraf: Giorgos Moutafis
Geçen ay, İskandinav kamu yayıncıları tarafınca hazırlanan bir belgesel, sabotaj eyleminden ilkin Şimal Akım boru hatlarının patlamasının yakınında denizaltı operasyonları yürütebilen Rus gemilerinin de bulunduğunu bildirdi.
Rus devlet enerji devi Gazprom’un boru hatlarını işleten yan kuruluşu Nord Stream AG, “benzeri görülmemiş” bir hasara maruz kaldıklarını ve büyük oranda gaz sızdırdıklarını bildirdi.
Şimal Akım boru hatları, Rusya’dan Almanya’ya yılda 110 milyar metreküp gaz taşıyacak şekilde tasarlandı. Patlamalar, Eylül 2021’de tamamlanan sadece Avrupa’ya hiçbir vakit gaz pompalamayan bir proje olan Şimal Akım 1’in her iki kolunu ve Şimal Akım 2’nin bir kolunu dönem dışı bıraktı. Beş ay sonrasında Rusya Ukrayna’yı işgal edince rafa kaldırıldı.
Mevzu, ülkenin iki ana dili olan Hollandaca ve Fransızca konuşan topluluklar arasındaki dil farklılıklarının ara sıra sert siyasal çatışmalara dönüştüğü Belçika’da uzun süredir bölücü bir siyasal sorun olmuştur.
Şimdi, Flaman liberallerinin İngilizceyi ülkenin başkentinde üçüncü yönetimsel dil haline getirmeyi amaçlayan bir önerisi, Flanders’ın milliyetçi partisi Yeni Flaman İttifakı’nın (N-VA) şimal bölgesinde eleştirilere yol açıyor.
N-VA’nın Brüksel bölgesel parlamentosundaki grup başkanı Cieltje Van Achter, POLITICO’ya “Brüksel’de İngilizce, gurbetçileri ağırlamak için bir başlangıç dili olabilir” dedi.
Sadece entegrasyonlarını kolaylaştırmak için “hayatlarını burada geçirmeye kabul eden insanların Fransızca ve Felemenkçe de öğrenmeleri önemlidir” diye ekledi.
Avrupa başkentinde İngilizceye verilen önemle ilgili Brüksel siyasetinde yinelenen bir münakaşa, bu hafta başlarında Flaman merkez sağ partisi Open VLD’nin İngilizce’nin yönetimsel prosedürlerde kullanılmasını önermesinin peşinden tekrardan canlandı.
Open VLD’nin 2024 Belçika federal seçimleri öncesindeki seçim programının bir parçası olan tavsiye, İngilizce’ye “bölgesel ve toplumsal yönetimsel hizmetlerde Felemenkçe ve Fransızca ile aynı hakları üçüncü bir resmi dile dönüştürmeden” vermeyi amaçlıyor. bir basın açıklamasında söylemiş oldu.
“Vatandaşlarla sözlü iletişime İngilizce olarak izin verilmelidir. Söz mevzusu tedbiri Bütçeden Görevli Devlet Bakanı Alexia Bertrand ile beraber öneren Brüksel’in Fazlaca Dillilik Bakanı Sven Gatz, Salı günü Flaman Radyosu 1’e verdiği demeçte, Hollandaca yada Fransızca bilmeyen insanlara karşı kibar ve sıcak davranmalıyız.
Bu düşünce yalnızca temel yönetimsel işlemler için geçerli olacaktır.
Bertrand’ın sözcüsü Nele Matthys, “Vatandaşlar, komünün hizmetleriyle temel etkileşimleri için İngilizce kullanma hakkına haiz olacak,” dedi, sadece netleştirilmiş resmi belgeler İngilizce yazılmayacaktı.
Brüksel bölgesinde, yönetim yetkililerinin 1966 tarihindeki bir yasaya gore, Belçika’nın iki dilli tek bölgesinin iki resmi dili olan Fransızca yada Felemenkçe konuşmaları gerekmektedir.
İngilizce konuşmak, bazı bölgelerde giderek daha yaygın hale geldi.on binlerce diplomata ev sahipliği meydana getiren ve nüfusunun üçte birinden fazlasının Belçikalı olmadığı Avrupa başkenti.
Sadece, dilsel olarak bölünmüş bir ülkenin başkentindeki dil hassasiyetleri göz önüne alındığında, tavsiye edilen reformun kabul edilme şansı zayıf.
Paul Ronzheimer, BILD’in genel gösterim yönetmeni yardımcısı ve POLITICO’nun ana şirketi olan Axel Springer için muhabirlik meydana getiren kıdemli bir gazetecidir.
Ukrayna Cumhurbaşkanı Volodymyr Zelenskyy hususi bir röportajda, Rus güçlerinin Nova Kakhovka barajının yıkılmasının peşinden işgal altındaki Herson’un selden etkilenen bölgelerinde mahsur kalanlara ulaşmaya çalışan Ukraynalı kurtarma ekiplerine ateş açtığını söylemiş oldu.
Zelenskyy, Dnipro Nehri’nin Rus işgali altındaki kıyısındaki kasabalarda yaşayanlara erişme çabalarına atıfta bulunarak, “Yardımcılarımız onları kurtarmaya çalışır çalışmaz ateş ediliyor” dedi. Salı günü baraj. Kiev’e nazaran sel suları, nehrin hem Ukrayna hem de Rus işgali altındaki taraflarında 80 yerleşimi tehdit ediyor.
Zelenskyy, “İnsanlar, hayvanlar öldü” dedi. “Su basmış evlerin çatılarından insanoğlu boğularak yüzen insanları görüyor. Bunu diğer yanda görebilirsin. İnsanları Herson bölgesinin işgal altındaki bölgesinden çıkarmak fazlaca zor. Güçlerimiz onları çıkarmaya çalıştığında, işgalciler tarafınca uzaktan ateş ediliyor.”
“Sular birazcık düştüğünde, birkaç gün süresince tüm neticeleri göremeyeceğiz” diye ekledi.
Başlangıçta barajın havaya uçtuğunu inkar eden Rusya, felaketten Kiev’i görevli tuttu. Baraj, Dnipro Nehri’ni köprüleyerek 18 kilometreküp su meblağ ve Rusya’nın 2014 senesinde yasadışı bir halde ilhak etmiş olduğu Kırım yarımadası için yaşamsal bir su kaynağıydı.
Ukrayna, Kremlin’in Kiev’in beklenen karşı saldırısını durdurmak için umutsuz bir girişimin parçası olarak barajın yıkılmasının arkasında bulunduğunu söylüyor.
POLITICO’nun ana şirketi Axel Springer’e konuşan Zelenskyy, “Bu savaşı kaybedeceklerini fazlaca iyi anlıyorlar” dedi. “Bölgelerimizin kurtuluşunu uzatıyorlar.”
Barajın Şubat 2022’deki topyekun işgalin en başından beri Rus güçlerinin kontrolünde olduğuna işaret eden Zelenskyy, bunun sorumlusunun Kremlin bulunduğunu söylemiş oldu.
Zelenskyy, “Bu, işgal altındaki topraklarda oluyor” dedi ve Batılı müttefiklerini, Rusların barajı yıkmaya girişim etme olasılığı mevzusunda uzun süredir uyardığını da sözlerine ekledi.
Ukrayna cumhurbaşkanı, “Hepimiz, ‘Düşman bu bölgeleri kurtarmak için geleceğimizi hissederse, barajın havaya uçma riski yüksek’ dedi” dedi” dedi. Ruslar “bizim bu yönde bir karşı taarruza başlamamızdan korkuyorlar ve bölgelerimizin kurtarılmasını zorlaştırmak istiyorlar. İşgal ettikleri bölgeleri de sular altında bırakma mevzusunda iki kez düşünmediler. Başka sebep göremiyorum.”
Zelenskyy, karadaki kurtarma çabalarına ulaştığında harekatta tamamlanmamış bulunduğunu söylediği internasyonal insani yardım kuruluşlarını da hedef aldı.
“Orada değiller” dedi. Ukrayna yardım çağrısında bulunurken, “herhangi bir cevap alamadık. Şok oldum.”
Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, Ukrayna’nın güneyinde Rus kontrolündeki stratejik bir barajın yıkılmasından bu yana yapmış olduğu ilk açıklamalarda, büyük hasardan Ukrayna’yı görevli tuttu ve sorumluların eylemlerini “barbarca” olarak nitelendirdi.
Kremlin’den meydana getirilen açıklamaya bakılırsa Putin, Türk önder Recep Tayyip Erdoğan’a Çarşamba günü yapmış olduğu bir telefon görüşmesinde barajı yerle bir eden patlamanın “büyük çaplı bir çevresel ve insani felakete neden olan barbarca bir fiil” bulunduğunu söylemiş oldu.
Tek bir mesele var: Batı, Putin’in görevli bulunduğunu söylüyor.
Hem Rusya hem de Ukrayna, barajı yok eden ve binlerce insanı tahliye etmeye zorlayan iddia edilen patlamadan birbirlerini görevli tuttu; bu, büyük seviyede Ukrayna’nın kolaylaştırdığı bir kurtarma çabasıydı.
AB ve Ukraynalı liderler Salı günü yapmış olduğu açıklamada, Herson bölgesinde büyük sellere neden olan Ukrayna’nın Nova Kakhovka barajına verilen zararın potansiyel bir harp suçu olabileceğini söylemiş oldu.
Kremlin’in okumasına bakılırsa Putin, Türk liderle yapmış olduğu görüşmede kararlıydı ve “Kiev yetkilileri, Batılı küratörlerinin önerisiyle, düşmanlıkların tırmanması, harp suçları işlemesi ve açıkça Rus topraklarında terör şekilleri kullanın ve sabotaj düzenleyin.”
Çarşamba günü erken saatlerde Ukrayna Cumhurbaşkanı Volodymyr Zelenskyy de Erdoğan ile görüştü ve ondan sonra barajdaki “Rus terör eylemini” kınadığını söylemiş oldu.
WASHINGTON, DC – Rishi Sunak, ABD ile bir zamanlar Brexit’in en büyük ödülü olarak görülen kapsayıcı bir tecim anlaşmasının Washington DC’de Başkan Joe Biden ile görüşmeden ilkin bir öncelik olmadığını kabul etti
Birleşik Krallık hükümeti daha ilkin ABD ile 2022 yılına kadar bir tecim anlaşması sözü vermişti, sadece geçen yıl başbakanlık yapmış olduğu kısa süre süresince Liz Truss bunun kısa ve orta vadede olamayacağını kabul etti.
Sunak’ın ABD başkentine giden uçakta söylediği sözler, iki ülke içinde bir özgür tecim anlaşmasına varılamayacağının en açık kabulü.
“Bir süredir bu ne ABD ne de İngiltere için bir öncelik olmadı” dedi. “İkimizin de odaklandığı şey, ekonomik ortaklığımızın şu anda içinde bulunduğumuz dönemin belirli zorluklarını ve fırsatlarını yansıttığından güvenilir olmak.”
Biden ile görüşmelerin ekonomik güvenliğe ve “ülkelerimiz arasındaki ticareti iyileştirmenin belirli ve hedefli yollarına” odaklanacağını da sözlerine ekledi.
Önceliğinin “ekonomik ortaklığımızın şu anda karşı karşıya olduğumuz dönemin fırsatlarını ve zorluklarını yansıtmasını sağlamak” bulunduğunu söyleyerek, tam yağlı bir antak kalma vaadinin devamlı gerçekçi olup olmadığını söylemeyi reddetti.
Biden yönetimi altında bir anlaşmaya varma umutları azaldı ve iki taraf şimdi iki ülke arasındaki ticareti artırmanın başka yollarını arıyor.
Listenin başlangıcında, elektrikli araçlar, güneş panelleri, düz ekran TV’ler ve kalp pilleri şeklinde ürünlerde temel bileşenleri elde eden eleştiri minerallere ilişkin daha dar bir tecim anlaşması yer ediniyor.
Atlantik’in her iki yakasındaki lobi grupları da Sunak’ın ABD ile dijital bir anlaşmayı hedefleyebileceğinden ümitli.
“STA’nın haricinde olabilecek fırsatların olduğu ve dijitalin de bunlardan biri olduğu alanlarda ticari diyalogları zorlamaya devam ediyoruz.” Internasyonal Tecim Bakanı Nigel Huddleston bu hafta dedi.
Birleşik Krallık hükümeti, ABD Tecim Temsilciliği Ofisi’nin (USTR) dijital bir anlaşmayı görüşme etmekle ilgilenip ilgilenmeyeceğini öğrenmek için ABD’deki iş gruplarıyla görüştü.
Lobicilik çabalarına aşina olan Washington merkezli bir iş temsilcisi, duyarlı tartışmaları tartışmak için kimliğinin gizli saklı tutulmasına izin verildiğini söylemiş oldu.
Şahıs, mevcut uyumun örnekleri olarak ABD Birleşik Devletleri-Meksika-Kanada Anlaşması USMCA’daki dijital bölüme ve Birleşik Krallık’ın Singapur ile yapmış olduğu dijital anlaşmaya işaret etti.
Sunak, İngiltere ile daha yakın ticari ilişkilere sempati duyduğu malum Meclis Başkanı Kevin McCarthy de dahil olmak suretiyle Çarşamba günü Capitol’de kurultay üyeleriyle bir araya gelecek.
Sadece 10 numaralı bir yetkili, kıdemli Cumhuriyetçi ile toplantıyı “fazla okumamak” mevzusunda uyardı.
KYIV – Nova Kakhovka Barajı’nın yıkılıp Herson bölgesine bir sel şeklinde akmasının üstünden bir günden fazla bir süre geçmişken, Rus işgali altındaki kasabaların çaresizliği giderek artan sakinleri yardım için yalvarıyor.
Kremlin destekli mahalli yetkililer, Dnipro Nehri’nin sol yakasındaki sakinleri kurtardıklarını iddia ediyor ve 40.000 kişiden ortalama 1.300’ü tahliye edildi. Rusya’nın atadığı Herson vali vekili Vladimir Saldo pembe bir tablo çizerek yapmış olduğu açıklamada, evlatların sel bölgesinden çıkarılarak “herson bölgesindeki yada Kırım’daki iyi dinlence kamplarına denize gönderildiğini” söylemiş oldu. Devam etti: “Erişkin sakinlere erişince, fazlaca azı tahliye etme arzusu gösteriyor. İnsanlar suların inmesini bekleyip arazilerinde çalışmaya devam etmek istiyor.”
Sadece yerdekiler değişik bir gerçeği bildiriyor.
Herson şehrinin ortalama 20 kilometre ve 36 kilometre güneydoğusunda yer edinen Oleshky nahiyesinin ve Kardashynka köyünün on yerlisi POLITICO’ya, mahalli halkın baraj patlamalarından derhal sonrasında kaçmaya çalıştığını, sadece Rus birliklerinin onları engellediğini ve onları gitmeye zorladığını söylemiş oldu. Bölgeden otobüsle çıkarılacak olan tahliye edilenlerin resmi listesini beklemek için eve dönün.
“İnsanlar kendi başlarına tahliye etmeye çalışıyorlardı. Ruslar izin vermedi. Oleshky’den Hnna, “İnsanlar sokaklarda feryat atıyor, panikliyor” dedi. Kasabayı savaşın başlarında terk etti, sadece büyükannesi ve büyükbabası hala orada yaşıyor ve yükselen sel suları içinde mahsur kaldı. Hnna, ailesinin güvenliğinden kaygı duyduğu için soyadının saklı tutulmasını istedi.
Rusya, Ukrayna’yı işgal etmeye başladığında Kardashynka’dan çıkıp Polonya’ya gezi etmeyi başaran Anna Kyrys, memleketindeki arkadaşlarından ve akrabalarından yardım dilenen mesajlarla dolu bulunduğunu söylemiş oldu. “Orada her şey sular altında kaldı. Dostlarım geceyi çatı katında geçirdiler. Su aslına bakarsan pencerelerden daha yüksek. Ruslar onları tahliye etmiyor,” dedi Kyrys POLITICO’ya.
Oleshky’nin sürgündeki Ukraynalı belediye başkanı Yevhen Ryshchuk, bir Feysbuk gönderisinde Rus güçlerinin kasabayı terk ettiğini söylemiş oldu. İnsanlar sel sularından kaçmak için çatılarında oturuyorlar. “Kasabada tekne yok. Sokağa çıkma yasağı kaldırılmayacak. Soykırım.” Ryshchuk ondan sonra mahalli halkın kurtarılmasına destek olmak için bir tekneye erişimi olan her insana bir izahat yapmış oldu.
Feysbuk’ta, Herson bölgesinin işgal altındaki kesimlerinde yaşayanlara yönelik mahalli toplumsal medya grupları yardım çağrılarıyla doldu. Sel sularında mahsur kalanların aileleri yaşadıkları bölgeleri sıralayarak, yaşadıkları acı durumu şu şekilde söyledi:
“Oleshki, Severny 7, iki hanım. Yüzemezler. İki adam ve 80 yaşlarının üstünde bir dede, köpek ve kedi, lütfen onları kurtarın!”
“Stakhanova Caddesi 24. Tavan içinde üç şahıs”
“Lütfen bir ailenin tahliyesine yardım edin. Karı koca, 5 yaşındaki kızı, Rybkhoz mahallesindeki Rodzinki mağazasının tarafındaki çatıda.
“İki yaşlı insan. Çatı katları çöküyor, yüzemiyorlar. Lütfen yardım et.”
Geçen yıl Rusya’nın işgalinden sonrasında Oleshky’den ayrılan ve Ukrayna kontrolündeki bölgeden selden kurtarma çabalarının koordinasyonuna destek olan Lilia Miroshnichenko da POLITICO’ya, insanların barajın patlamasından saatler sonrasında yakındaki bir kasabadan tahliye etmeye çalıştıklarını, sadece Rusların bölgeyi boşaltmaya çalıştığını söylemiş oldu. kuvvetler onları uzaklaştırdı. Miroshnichenko, “İnekler ve köpekler uluyordu” dedi. “İlk başta insanoğlu onları kurtarmaya çalışıyordu fakat sonrasında bir çok şahıs paniğe tutuldu ve kendini kurtarmaya başladı.”
Miroshnichenko gözyaşları içinde “Bu delilik” dedi. “Halkımızı dışarı çıkarmıyorlardı. Orada terk edilmişler! Burası bir su hapishanesi.”
meydan okumanın ölçeği
Ukrayna Çevre Bakanı Ruslan Strilets Çarşamba günü yapmış olduğu açıklamada, baraj ihlalinin ve bunun sonucunda meydana gelen selin tesirinin, bir çok Şubat 2022’deki işgalinden bu yana Rusya silahlı kuvvetleri tarafınca tutulan Dnipro’nun sol yakasında, Dnipro’ya kıyasla sekiz kat daha fena bulunduğunu söylemiş oldu. Ukrayna kontrolündeki sağ banka.
Dnipro’nun Ukrayna kontrolündeki tarafında su seviyesi 5 metre yükselirken, nehrin Rusya işgali altındaki aşağı kıyısında düzey 11 metreye kadar terfi etti.
Strilets, “Ukrayna kontrolünde olmayan sol yaka topraklarında, tahmini nüfusu 25 bin olan 20 yerleşim yeri için tahliye gerekiyor” dedi ve ekledi: “Rus işgal makamları halka tahliye yardımı yapmıyor. ”
Ukraynalı yetkililere gore baraj yarılmasının ve bunun sonucunda meydana gelen selin tesiri Dnipro’nun sol yakasında sekiz kat daha fena | Getty Images vesilesiyle Oleksandr Gimanov/AFP
Baraj işletmecisi Ukrhidronenergo’ya gore, Ukraynalı yetkililer Çarşamba sabahı bölgenin Kiev’in kontrolündeki bölgelerinde tehlikede olan tahmini 16.000 kişiden 1.400’den fazlasının tahliye edilmesine yardım etti ve kurtarma emek harcamaları gece süresince devam etti.
Ukrhidronenergo barajdan dökülen suların zirve yaptığını belirtirken, en kötüsü hemen hemen bitmedi. “7 Haziran sabahı itibariyle Kakhovka rezervuarından su dökülmesinin zirvesinin geçtiğini gözlemliyoruz. Su basan alanlarda düzey stabilizasyonu önümüzdeki 4 gün içinde gerçekleşecek. Ukrhidronenergo başkanı Ihor Syrota yapmış olduğu açıklamada, “Sadece, felaketin ölçeği muhteşem olmaya devam ediyor” dedi.
Terk edilmiş ve korkmuş
Görgü tanıkları, Rus birliklerinin barajın patlamasından sonraki felaketin ölçeği karşısında şaşırmış göründüğünü belirtti.
Oleshky’de ikamet eden ve bununla beraber mahalli kurtarma çabalarının koordinasyonuna destek olan Oleksandra, “Orada kendi askerlerini ve silahlarını bıraktılar” dedi. Oleksandra, güvenlik endişeleri sebebiyle soyadının saklı tutulmasını istedi.
Ukraynalı askerler, düşman hatlarının arkasında kalanlara yardım etmek için dron kullandık işgal altındaki Herson sakinlerine içme suyu sağlamak için.
Sadece insansız hava araçları insanları daha yüksek bölgelere uçuramaz.
Oleshky’den Oleksandra, yıkım ilk ortaya çıktığından beri telefonda, gönüllüleri koordine ediyor – mahalli siviller, kasaba sakinlerinin bir çok için tek ümit, Ruslar Ukraynalı kurtarma hizmetlerini ve dışarıdan gelenleri bölgeden yasaklıyor. Etraflarında bombardıman devam ederken ve sel suları yükselmeye devam ederken, mahalli halk para topluyor ve informasyon paylaşıyor.
Pazartesi gecesi, “mahalli halk yataklarına gitti ve her şey hala kuruydu. Su sesiyle uyandılar. Oleksandra, “İnsanlar pencerelerini ve kapılarını açtılar ve kendilerine doğru gelen dalganın dul eşlerini kırdığını gördüler” dedi. “İnsanlar çatılara koştu”
Oleksandra’ya gore, Kiev’in kontrolündeki Dnipro’nun sağ yakasında yaşayan Ukraynalılar, en fena etkilenen bölgelerde bulunanlara yardım etmek için tırmanırken, engelleniyorlar.
“Ukrayna kontrolündeki kıyılarda teknelerle bekleyen fazlaca sayıda gönüllümüz var, sadece Rusların yaklaşmalarına izin vermediğini söylüyorlar” dedi.
Oleksandra, bazı Rus askerlerinin yıkım bölgesinin bazı bölgelerindekilere yardım etmeye çalıştığını, sadece çabaların dağınık bulunduğunu ve işgalci güçlere duyulan itimat eksikliği sebebiyle karmaşık bulunduğunu söylemiş oldu.
Rus yetkililerin onları güvenli bir yere götürmek için otobüs ayarladığı söylendiğinde, mahalli halk otobüslere binme düşüncesi karşısında dehşete tutuldu: “Rusların onları nereye götüreceğini bilmiyorlardı. Rusya’ya sınır dışı edilmekten korkuyorlardı” dedi Oleksandra.
VARŞOVA — Polonya hükümeti, ülkenin en büyük linyit kömür madenlerinden birinin çevre iznini askıya alan mahkeme kararını görmezden geleceğini söylemiş oldu.
Karar Varşova mahkemesi tarafınca 31 Mayıs’ta verildi ve Salı günü kamuoyuna açıklandı. Dava, Polonya, Çek ve Alman çevre grupları tarafınca, Polonya’nın güneybatısındaki Çek ve Almanya sınırlarına yakın bir yerde bulunan Turów madeninin genişletilmesi için geçen yıl verilen çevre izninden şikayetçi olarak açılmıştı.
Mahkeme, 2026’dan 2044’e kadar geçerli olan iznin AB çevre düzenlemelerini ihlal ederek verildiğine karar verdi.
“Belirtilmesi gerekir ki, olma olasılığı [permit] kusurlu olduğu göz ardı edilemez” dedi ve ekledi: “İzinde belirtilen koşullar altında daha çok madencilik yapılması … bir tek çevreye geri dönüşü olmayan zararlar vermekle kalmaz, hem de bölge sakinlerinin sağlığı üstünde de negatif etkilere niçin olabilir. yakın kasabalardan.”
Bu, Polonya hükümetinden bir protesto fırtınası başlattı.
“Bu madenin kapanmasına kesinlikle izin vermeyeceğiz. Başbakan Mateusz Morawiecki Çarşamba günü Turów’da, Brüksel’de yada Varşova’da hiçbir mahkeme bizlere enerji ve iş güvenliğinin ne işe yaradığını dikte etmeyecek” dedi.
Morawiecki, mahkemenin kararını Polonya’ya boyun eğdirmek için çalışan “Alman lobiciler” için bir zafer olarak nitelendirdi. Yetkili, görevdeki Hukuk ve Hakkaniyet hükümetinin bu yıl parlamento seçimlerini kazanması halinde madenin çalışmaya devam edeceğini de sözlerine ekledi.
Hükümet sözcüsü Piotr Müller, mahkeme kararını “garip” olarak nitelendirdi ve bunun Polonya enerji piyasalarını istikrarsızlaştıracağı mevzusunda uyardı.
Turów madeni, ülkenin elektriğinin ortalama yüzde 7’sini elde eden linyit yakıtlı bir elektrik santraliyle bağlantılı. Polonya, AB’de kömüre en oldukca bağımlı elektrik sistemine haizdir; yakıt, elektriğinin ortalama yüzde 70’ini üretir.
Hükümet, kömürden uzaklaşmaya geçişin yavaş olması gerektiğinde ısrar ediyor, sadece kampanya yürütenler hız çağrısında bulunuyor.
Greenpeace Polonya’dan Anna Meres, “Yaklaşan bir iklim krizimiz var, bu yüzden, zamanı geçmiş öteki kömürle çalışan termik santraller benzer biçimde Turów da en geç 2030’a kadar kapatılmalıdır” dedi ve ekledi: “Hükümet, enerji trendleri ve kömüre bağlı kalmanın getirmiş olduğu maliyet, fosil yakıtların yakılmasına dayalı bir sektörün ıstırabını uzatmak için savaşım ediyor.”
Turów madeninin yasal tartışmalara mevzu olması ilk kez değil.
Çek Cumhuriyeti, sınırın Çek tarafında yaşayan insanları negatif etkilediğini söyleyerek madenden Polonya’ya şikayette bulunmuş oldu. Mevzu, Avrupa Komisyonu tarafınca ele alındı ve AB’nin en yüksek mahkemesine götürüldü.
Varşova, AB Hakkaniyet Divanı tarafınca Polonya’ya tahsis edilen AB fonlarından kesilen 68,5 milyon Euro para cezasına çarptırıldı. Varşova ek olarak madenin çevresel tesirini azaltmayı amaçlayan önlemleri finanse etmek için Prag’a 45 milyon € ödedi ve karşılığında Çek hükümeti beş yıl süresince tekrar yakınma etmemeyi kabul etti.
Bu anlaşmazlığa karşın, hükümet ve madenin sahibi olan devlete ilişik PGE kuruluşu, madenin çalışmaya devam etmesi mevzusunda ısrar etti.
Varşova mahkemesinin sonucu, Polonya Yüksek İdari Mahkemesinde temyiz edilebilir.