Batılı müttefikler Ukrayna’yı bir sonraki Rus savaşından korumak istiyor – sadece bu savaşın üstünden bir yıl geçti ve bunun iyi mi yapılacağı, ne süre tartışılacağı ve hatta ne anlama geleceği mevzusunda hâlâ bir antak kalma yok.
Müttefiklerin karışık mesajları, İngiltere Başbakanı Rishi Sunak’ın geçen hafta sonu Ukrayna’nın uzun vadeli güvenliğini sağlamak için yeni bir “tüzük” için yürekli fakat muğlak bir teklifle bazı mevkidaşlarını şaşırtmasından bu yana tam olarak sergileniyor.
İngiliz önder Münih Güvenlik Konferansı’nda, “Ülkelerini savunmalarına yeniden yeniden yardım etmeye istekli ve yetenekli olarak onların yanında kalacağımızı göstermeliyiz” dedi. Temmuz ayında Litvanya’da yapılacak NATO zirvesi öncesinde Sunak, “bu uzun vadeli güvenceleri meydana getirmeye adım atmak için dostlarımızı ve müttefiklerimizi bir araya getireceğimize” yemin etti.
“Hedefimiz,” diye ekledi, “Ukrayna’yı gelecekteki Rus saldırganlığından korumaya destek olmak için Vilnius’ta yeni bir tüzük oluşturmak olmalı.”
Sunak’ın konuşmasından bu yana geçen günlerde yetkililer, teklifle ilgili şaşkınlık, destek ve merak karışımı ifadeler kullandılar.
“Mükemmel, ne tür güvenceler?” dedi Letonya Dışişleri Bakanı Edgars Rinkēvičs, Sunak’ın yorumları sorulduğunda.
İç ittifak dinamiklerini tartışmak için isminin açıklanmaması koşuluyla konuşan Doğu Avrupa’dan üst düzey bir yetkili, “İngilizler ve onların sözleriyle,” diye alay etti.
Bu kafa karışıklığı, Ukrayna ile uzun vadeli bir müdafa düzenlemesi fikrinin sahiplenildiği Batı ittifakı içinde mevzunun ne kadar duyarlı hale geldiğini gösteriyor – fakat çoğunlukla teoride. Birçoğu için ayrıntılar, cenk sonrasına kadar tartışılamayacak kadar sıkıntılı.
Şimal Avrupa’dan üst düzey bir yetkili, Ukrayna’nın Avrupa-Atlantik ailesinin bir parçası olarak görüldüğünü vurgulayarak, “Ne tür güvencelerin verilebileceği belirsiz” dedi.
Kırılgan mevzuları tartışmak için isminin açıklanmaması koşuluyla konuşan yetkili, “İngiltere ve öbürlerinden gelen fikirlerin memnuniyetle karşılanacağına inanıyorum” dedi. “Yeter ki beklentileri de yönetelim.”
NATO üyeliğinden ilkin ne gelir?
Kiev uzun süreden beri NATO’ya mümkün olan en kısa sürede katılmak istiyor ve Ukrayna’yı ittifakın temel ilkesine bağlamak istiyor: Birine hücum her insana saldırıdır.

Sadece Ukrayna’yı NATO’ya katmak, potansiyel olarak yanıcı bir harekettir. Rusya lideri Vladimir Putin, tertipli olarak ittifakın doğuya doğru genişlemesinden bahsediyor ve bunu mevcut savaşı için görünürde bir gerekçe olarak kullandı.
Ayrıca Ukrayna, dost başkentleri ülkeye “güvenlik garantileri” vermeye zorladı – esasen Rusya’nın yeniden işgal etmesi durumunda ülkenin yardımına koşacaklarına dair sözler.
Sadece pek oldukca NATO müttefiki bu taleplerden dikkatle kaçındı ve bu talepler, NATO ile Ukrayna içinde daha yakın bir ilişki için hakkaten baskı meydana getiren ülkeler birliğiyle ters düştü.
NATO, Kiev’i desteklemekle beraber çatışmanın bir tarafı olmadığı mevzusunda onlarca defa ısrar etti. Resmi olarak, ittifak Ukrayna’ya yalnızca ölümcül olmayan yardım sağlarken, üyeleri Ramstein formatı olarak malum ABD liderliğindeki bir grup vasıtasıyla koordineli olarak tabanca gönderiyor.
Sunak’ın hitabı tüm bu çatlakları gündeme getirdi.
İngiliz liderin hitabı, Ukrayna için güvenlik taahhütlerinde bulunan benzer düşünen ülkelerden oluşan bir ittifak mı yoksa güvenceleri NATO’nun kendisinin mi sağladığını belirsiz bıraktı. Sunak ek olarak, bir “tüzük”ün neleri içereceğine dair ayrıntılar yada “güvenceler” hakkında herhangi bir detay vermedi.
Ayrı bir gelişmede, Ukrayna Devlet Başkanı Volodymyr Zelenskyy, Avrupa’nın cenk sonrası “güvenlik mimarisi” temalı internasyonal bir konferansı içerecek ve sözde Kiev Güvenlik Kompaktı’nın imzalanmasıyla sonuçlanacak bir “sulh formülünü” savundu.
Zelenskyy’nin ofisi tarafınca eski NATO Genel Sekreteri Anders Fogh Rasmussen ile geliştirilen bir konsept olan kompakt, başkentlerin Ukrayna’nın müdafa yatırımları ve tabanca tedariki de dahil olmak suretiyle uzun solukta kendini savunmasını sağlayacak.
Bazı yetkililer, Sunak’ın Münih’teki konuşmasını, başlangıçta 2008’de Bükreş’te düzenlenen bir NATO zirvesinde (nihai) NATO üyeliği vaat edilen Ukrayna’yı yatıştırmaya yönelik bir jest olarak yorumladılar. Ukrayna, Eylül ayında uzun süredir dondurulmuş olan teklifi hızlandırmasını istedi.
İttifak içinde cenk devam ederken Ukrayna’nın katılamayacağı mevzusunda bir anlayış olsa da, doğu kanadındaki ülkelerden NATO liderleri bu yaz Litvanya’da bir araya ulaştığında Kiev’e kuvvetli bir sinyal vermeleri için baskı var.
Birinci üst düzey yetkili, “Vilnius’ta, Ukraynalılara bazı siyasal teklifler olabileceğini umuyoruz,” dedi, “Bükreş Zirvesi dilinde bir inç daha çok yada birazcık netlik yada en azından ‘yeni bir tüzük’ – kısaca siyasal bir paket anlamına gelir. statülerini yükseltiyor ve onları NATO’ya yaklaştırıyor.”
Letonyalı Rinkēvičs, Ukrayna’nın nihai hedefinin NATO üyeliği bulunduğunu, sadece bu yıl bu mevzuda herhangi bir karar beklemediğini söylemiş oldu. Netice olarak, “eski açıklamaları tekrarlamak değil, Ukrayna’ya yardım etmek için yürekli bir vasıta olduğu sürece” bir güvenlik tüzüğü üstünde “angajman halletmeye hazırız” dedi.

Sadece müttefiklerin ne kadar ileri gitmeye istekli olacağı belli değil.
Hafta sonu yapmış olduğu bir konuşmada Macaristan Başbakanı Viktor Orbán, ülkesinin savaşın “uzağında kalması” gerektiğinde ısrar etti.
Macar önder, “Ukrayna’daki cenk, iyinin ve kötünün orduları arasındaki bir cenk değil, iki Slav ülkesinin birlikleri arasındaki bir savaştır” dedi. “Bu onların savaşı, bizim değil.”
Yelpazenin öteki tarafında ise Sunak’ın önerisini yetersiz gören müttefikler var.
Üst düzey bir Avrupalı dış ilişkiler uzmanı, “Birazcık şaşırdım” dedi. Genel olarak, NATO üyeliğinin yerini alacak yeterince iyi bir şey bulunduğunu düşünmüyorum.”
Tüm gözler ABD’da
Ukrayna’nın gelecekteki güvenlik düzenlemeleri şeklinde duyarlı mevzularda en fazla ağırlığı taşıyan Washington ihtiyatlı olmaya devam ediyor.
Kamuya açık konuşma yetkileri olmadığı için adının açıklanmaması koşuluyla konuşan ABD’li bir yetkili, “Şu anda, Ukrayna güçleri ülkelerini Rus saldırganlığına karşı savunurken, Ukrayna’nın çabalarını karada desteklemek için neler yapabileceğimize odaklandık” dedi.
Yetkili, ABD’nın “Ukrayna’nın kendisini caydırmasına ve kendi meziyetlerine gore savunmasına izin verecek uzun vadeli eğitim, yardım ve ortaklığa bağlı bulunduğunu” söylemiş oldu.
Sunak’ın konuşmasıyla ilgili bir soruya ABD’nin AB Büyükelçisi Mark Gitenstein da benzer şekilde şimdiye ve buraya odaklanma gereğinin altını çizdi.
Şu anda, “Ukrayna’nın bu savaşı kazanmasına yardım etmeye çalışıyoruz” dedi.
Pek oldukca bağlaşık, bu son aşama duyarlı mevzuda nihai olarak ABD’ye oldukca şey düşeceğini kabul ediyor.
Doğu Avrupa’dan üst düzey bir yetkili, Amerikalıların “anahtarı elinde tuttuğunu” söylemiş oldu.